Bazen...
"İnsanın içindeki canavarı saklamaya çalışması, başlı başına tam zamanlı,zor bir iş."*Lisa Owens-İşsiz
Bu hafta kursun bitişi,bayramın gelişi derken hızlı geçti.Gerçi uzun süredir zaman mefhumumu yitirdim, zaman yanımdan geçip gidiyor.Yine de bu hafta hayattan birkaç güzel şey alabildim.Bazen bir günbatımı bazen bir gündoğumu,bazen bir ortanca bazen bir Ikea mumu, bazen resimli bir kitap bazen bir animasyon filmi ya da sevdiğim ressamın mutfağa gelen tuval baskısı ama bazense ne yaparsan yap olmuyor.
Geçen hafta hiç de çalışmak istemediğim bir alanda bir iş görüşmesine katıldım.Sanırım iş başvurusunu çevre baskısından sıkıldığım bir anda ya da korkudan yaptım.Görüşmede gergin ve özgüvensiz olmama rağmen sorumlu kişi beni sıcak karşıladı,geçmiş tecrübelerimi takdir etti ve bir hafta sonraya bana ikinci bir görüşme ayarladı.Birilerinin beni işe almak istemesi hoşuma gitti ve umutlandım.
Görüşmeye 1 gün kala başka bir aday bulduklarını ve bana hayatta başarılar dilediklerini ilettiler.Bu sefer de bir taraftan üzüldüm bir taraftan da rahatladım.İş dünyası böyle işte,insanı bir anda umutlandırır bir anda harcar.Ya ben, ben farklı mıyım? Korkudan,toplum baskısından kendimizi kör kuyulara nasıl bırakıyoruz öyle, bile bile…
Bu haftanın filmi dokuz yıl sonra beyazperdeye dönen Ters Yüz 2. Neşe,üzüntü,tiksinti,korku,öfkenin yanına Riley'in ergenliğe girişi ile kaygı,utanç,imrenme,sıkıntı gibi yeni duygular geliyor.Sadece iki defa görünen nostaljiye ise bayıldım.Neşenin,büyünce belki de daha az neşeleniyor daha çok kaygılanıyoruz demesi,kaygınınsa Riley'in kim olacağına biz karar veremeyiz demesi, en etkileyici sahnelerdendi.Filmde kaygı çok güzel işlenmiş.Bütün duyguların birbirine sarıldığı sahne de güzeldi.Yargılamadan bütün duygularımızı kucaklasak ne güzel olurdu.
Bu haftanın kitabı, Nihan Kaya'dan Yüzmek,Yaşamak ve Olma Arzusu.
"Suya girmek, suya girmek değildir sadece. Saf, durağan, 'olma' haliyle, benliğimizin en ilkel, en eski tarafıyla, başlangıçla, başlangıcımızla ve başlayabilme kapasitemizle bağ kurmanın en güçlü yollarından biridir. Dişil, ‘bütün’ü temsil eder. Suya girmek ve suyla bütünleşmek, kendimizle bütünleşmeyi hem fiziki hem duygusal olarak yaşayabileceğimiz bir durumdur."* Kitapta etkilendiğim çok yerler var ama bu cümle bende bir aydınlanma yarattı.Bir süredir havuza gidiyorum ve gitme amacım hareket etmek gibi görünse de içten içe kendimi bütün hissetmek, yeniden başlayacak gücü,umudu kendimde bulabilmek olduğunu anladım. Kendinizi eksik hissettiğiniz bir döneminizde sizde suya girmeyi deneyin,ne dediğimi anlayacaksınız.
bazen öyle bazen böyle,
emel
*Nihan Kaya-Yüzmek,Yaşamak ve Olma Arzusu